İçindekiler
Büyükada Aya Yorgi Kilisesi
Dokuz adadan oluşan Prens Adalarının en büyüğü ve kalabalığı olan Büyükada’nın bir simgesi haline gelen Aya Yorgi Manastırı, yıllardır anlatılan efsaneleri ile Büyükada’da ziyaretçileri kendine çekiyor.. Adaya geldiğinizde mutlaka görmeden gitmemeniz gereken yapılardan yalnızca biri. Fakat bunun için Aya Yorgi’nin meşhur yokuşunu tırmanmalısınız! Aya Yorgi’ye çıktığınızda Yücetepe Kır Gazinosu’nda manzaraya karşı dinlenebilir, keyifli bir vakit geçirebilirsiniz! Çıktığınız o zorlu yokuşun ardından kesinlikle “iyi ki” demeden geri dönmeyeceksiniz!
Sizin için hazırladığımız bu yazıda Aya Yorgi Manastırı hakkında aklınıza ilk gelenlerin cevabını veriyoruz! 🙂
Aya Yorgi Manastırı Nerede?
İstanbul’un incilerinden Prens Adaları’nın ilki olan Büyükada’da yer almaktadır. Heybeliada’da bulunan Aya Yorgi Uçurum Manastırı ile karıştırılmamalıdır. Adaya giden herkesin mutlaka uğraması gereken tarihi ve dini yapı, Büyükada Aya Yorgi Manastırı, adanın en yüksek tepesi olan Yücetepe’de bulunmaktadır.
► Adalar Vapur Saatleri ve Ücretleri sayfamızı ziyaret ederek Büyükada’ya düzenlenen tüm vapur ve motor saatlerini detaylı inceleyebilirsiniz. 🙂
Kiliseye giden yolda çevrenizde birçok dilek ağacı görebilirsiniz. Kilisenin hemen girişinde ise bir dilek kutusu bulunuyor. Aya Yorgi Manastırı içerisinde bulunan görselleri anlayabilmeniz adına girişe bir katalog da yerleştirilmiştir.
Adres: Büyükada Nizam Mahallesi, Cennet Yolu, 34970 Adalar/İstanbul
Aya Yorgi Manastırı’na Nasıl Gidilir?
Büyükada’ya geldiğinizde, Aya Yorgi Kilisesi’ne gelmek için önünüze 2 seçenek çıkıyor. İsterseniz bisiklet kiralayarak biraz yorucu fakat oldukça keyifli bir yolculuk ile 30 dakikalık bir sürede yokuşa ulaşmak; dilerseniz adanın her bir karışının keyfini çıkartarak, sakin bir yürüyüş sonunda Aya Yorgi’ye ulaşmak. Meşhur Aya Yorgi yokuşuna bisiklet ile geldiğinizde, bisikletiinizi 1 tl vererek orada bulunan görevlilere teslim edebilirsiniz. Malum, yokuş oldukça dik ve zorlu, 900 metre kadar bir yokuşu bisikletle tırmanmak istemeyebilirsiniz! 🙂
Tabi her iki yol da biraz yorucu fakat kilisenin değeri ve manzarası düşünüldüğünde her şeye değeceğine eminiz.
Büyükada Aya Yorgi Manastırı Ziyaret Saatleri
Kilisede her Pazar günü 09:00 – 12:15 arasında yapılan ayinler sebebi ile kilise dışarıdan ziyaretçilere kapatılıyor bunun dışında Büyükada Aya Yorgi Manastırı, haftanın her günü saat 08:30 ile 16:00 arasında ziyaretçilere açıktır.
Aya Yorgi Kilisesi’ni ziyaret etmek için belli bir ücret ödemenize gerek yoktur.
Kilise 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde sıradan günlere nazaran çok daha kalabalık oluyor. Bunun sebebi, yılda iki defa kutlanan bayramlar. Eğer bu tarihlerde kiliseyi ziyaret etmek istiyorsanız, erkenden orada olmanız şart! Bu tarihlere Aya Yorgi hıncahınç dolu oluyor.
Dikkat etmeniz gereken noktalardan bir tanesi ise kilisenin içerisinde fotoğraf çekmenin kesinlikle yasak olması. Fotoğraf çekmek istediğinizde ise kesin ve sert bir dil ile uyarılıyorsunuz.
Aya Yorgi Kilisesi’nde 23 Nisan ve 24 Eylül
Aya Yorgi Kilisesi, Hristiyanların kabul ettiği gibi, Efes yakınlarında bulunan Meryem Ana’nın evi ile beraber iki hac noktasından biri olmasıyla önemini koruyor. Ortodoksların inancına göre 23 Nisan tarihi Yorgo’ların isim günü olarak anılmakta. Bir azize olan, Hz. İsa’nın havarisi Paulus’un yaydığı yeni dine kendini adayan ve defalarca öldürülmeye çalışılsa da mucize sonucu kurtulan Aya Thekla’nın anıldığı 24 Eylül tarihi ise Aya Yorgi’ye gelmek isteyen Hristiyanlar için oldukça kutsal bir gün.
Bu tarihlerde, dini bayramlarını kutlamak üzere insanların gerçekleştirdiği birtakım ritüeller var. Rumlar bu bayramda kiliseye yalınayak ve hiç konuşmadan çıkar daha sonra bir mum yakarak ya da kandile yağ ekleyerek adak adarlar. Aya Yorgi’ye giden yolu tıpkı kiliseye ait efsanede çobanın yaptığı gibi çıplak ayakla çıkmak ve bunu yaparken hiç konuşmamak. İnanışa göre bu ritüeli gerçekleştirenler yarı hacı sayılıyor.
Kiliseye ulaştıktan sonra ziyaretçiler buradan bir anahtar ve bir çan alıyor. Diledikleri gerçekleştiği zaman ise aldıkları nesneyi geri getirmek zorundalar. Ayrıca, Aya Yorgi Kilisesi’ne uzanan ünlü yokuşu çıkarken çalılara ip bağlayanların da dileklerinin gerçekleşeceğine ve yolun başından sonuna kadar bir makara ipi açarak ilerlemenin ise kısmet açacağına inanılmakta.
Dileklerinizi ufak bir kağıda yazıp, kilisede bulunan dilek kutusuna da atabilirsiniz ya da isterseniz özellikle son yıllarda ilgi çeken renkli adak mumlarını da kullanarak dilek dileyebilirsiniz.
Aya Yorgi Manastırı Efsanesi
Kilise, dini öneminin yanında, yıllardan beri ünlenmesini sağlayan bir efsaneye sahip. Mızrağı ile bir deniz canavarını öldüren Saint George ikonası, Aya Yorgi Kilisesi’nin en dikkat çeken motiflerinden biri. Kilisenin sahip olduğu ve nesilden nesile aktarılan efsanesi ise bu ikonalar ile bağlantılı. Kilise’de 23 Nisan ve 24 Eylül tarihinde ziyaret edilmesiyle ilgili bir efsane anlatılmaktadır.
Rivayete göre; bizans döneminde Büyükada işgale uğruyor; işgalcilerden kurtarılmak üzere, değerli eşyalar ve ikonalar papazlar tarafından toprağa gömülüyor.Aradan geçen uzun yıllardan sonra Rumların Aya Yorgos olarak çağırdığı fakat zamanla Aya Yorgi olarak anılan aziz, bir çobanın rüyasına giriyor. Çobana, kiliseye giden yokuşu tırmanmasını, duyacağı çan sesiyle de hemen oracıkta durup toprağı kazmasını tembihliyor. Çoban bu rüyayı yalnızca bir defa görmüyor. Birkaç gün daha rüyalarına misafir olan aziz Aya Yorgos’un bu isteğini yerine getirmek için yola çıkan çoban, toprağın altından bugün kilisede sergilenmekte olan ikonaları ve kutsal değerli eşyaları bir bir çıkartıyor.
İşte bu efsaneye göre, kutsal sayılan 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Aya Yorgi yokuşunu çıplak ayakla ve hiç konuşmadan çıkma, yarı hacı olarak zirveye kabul edilmek demektir.
Aya Yorgi Manastırı Binasının Tarihçesi
Bugün ziyaret ettiğimiz ve belki de dilek dilediğimiz kilisenin aslında 1700’lü yıllara uzanan bir tarihi var. Tepede bulunan ve çan kulesinin hemen arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise yeni Aya Yorgi Kilisesi’dir ve 1905 de inşa edilmiş, bundan 4 sene sonra, yani 1909 yılında açılışı yapılmıştır. Bu tarihten öncesinde, Patrikhane kayıtlarına göre kilisenin inşa tarihi 1751’dir. Yapılan ilk ve küçük kilise, şapel ve dua yerinden oluşur ve “eski kilise” diye bilinir. Diğer ismiyle Agios Georgios rum Ortodoks Manastırı iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Efsaneye göre kilisenin tarihi ve kutsallığı binlerce yıl öncesine dayanıyor. Rumlar tarafından Aya Yorgos olarak anılsa da zamanla Aya Yorgi olarak kalıplaşmıştır. Birçok inanışa ev sahipliği yapan ve Ortodoks Hristiyanları için oldukça kutsal olan bu yapı, kabul ettikleri gibi Türkiye’de bulunan iki hac yerinden biridir.
Aya Yorgi Kelimesinin Anlamı Nedir?
Günümüzde Aya Yorgi olarak anılan kilisenin asıl adı Rumların “Aya Yorgos” isimli azizinden gelmektedir. Efsaneye göre kilisenin ikonalarına ve değerli eşyalarının korunmasında ve saklanmasında, daha sonra ise bulunmasında önemli bir yeri vardır.
Aya Yorgi Tepesi Kaç Metre?
Aya Yorgi, Büyükada’nın en yüksek tepesi olan Yüce Tepe’de bulunuyor. Bu tepe, 202 metre yüksekliğinde olmakla beraber Büyükada’nın en güzel manzaralarına ev sahipliği yapıyor.
Yücetepe Kır Gazinosu/Lokantası
Aya Yorgi Kilisesi’nin hemen yanında bulunan Yücetepe Kır Lokantası, kilise ziyaretinin ardından gidilmesi gereken ilk yer. Geldiğinizde derin bir nefes alacağınız, oturup içeceğinizi yudumlayacağınız ve harikulade bir manzaraya sahip olan Yücetepe Kır Lokantası’na mutlaka uğramalısınız. Burada geçirdiğiniz vakit gerçekten size çok iyi gelecektir. Gerek manzarası gerek ise makul fiyatları ile masadan mutlu kalkacaksınız.
Menüsünde sunduğu lezzetler ile gerçekten adından söz ettiren lokanta Büyükada’nın olmazsa olmazlarındandır.
► Büyükada’da ne nerede yenir merak ediyorsanız, linke tıklayarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz. 🙂
Büyükada Aya Yorgi Manastırı Çevresinde Konaklama
Büyükada, sakin ve keyifli bir tatil ve özellikle İstanbul’da yaşayan insanların haftasonu kaçamakları için güzel bir seçim. Bunun nedeni, her bütçeye uygun otel ve pansiyonların adanın genelinde bulunuyor olması. İsterseniz denize yakın, isterseniz yeşilliklerin içerisinde, isterseniz merkezde otel ve pansiyonlardan yararlanabilirsiniz. Tüm bu imkanların yanında, bazı otel ve pansiyonlar Aya Yorgi çevresinde de bulunmakta. Prenses Koyu Butik Otel ve Aşıklar Butik Otel seçeneklerden yalnızca ikisi.. Dilerseniz sizin için derlediğimizi “Büyükada Otel ve Pansiyonları” yazımızı ziyaret edebilirsiniz!
Her sene 23 Nisan’da mutlaka ziyaret ediyordum bu sene gelemedim.
Merhabalar Mine Hanım
Bu Koronalı günlerin biran önce geçmesini diliyoruz. Umarız ki seneye birlikte çıkıyor oluruz kiliseye. 🙂
Yıllar önce manastıra çıkan dik yokuşu babamın beni sırtına bindirdiği eşekle çıkmıştım. Yıllar geçti hala unutmam o güzel manzarayı.
Ersin Bey Merhabalar
Yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
İp bağlayanların önündeki kabarık saçlı kız benim:))